Türkiye, OECD ülkeleri arasında kurumsal vergi oranlarında en rekabetçi ülkelerden biridir. Türk kurumlar vergisi mevzuatı anlaşılır, objektif ve uluslararası standartlara uygun hükümler ile düzenlenmiştir. Türk vergi mevzuatı üç ana başlık altında toplanabilir.
1.Gelir Vergileri
Türk vergi mevzuatında yer alan gelir vergileri; şahsi gelir vergisi ve kurumsal gelir vergisidir. Şahsi gelir vergisi ve kurumsal gelir vergisi farklı kanunlarda tanımlanmış olsa da, özellikle gelir unsurları ve net gelirin tanınması hakkında şahıslar için geçerli olan kural ve hükümlerin çoğu kurumlar için de uygulanmaktadır.
1.1. Şahsi Gelir Vergisi
Gerçek kişilerin gelirleri şahsi gelir vergisine tabidir. Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır. Gelir Vergisi Kanunu’na göre gelir sayılan unsurlar şunlardır:
Türk vergi mevzuatı vergilendirmede yerleşmeyi esas alarak tam veya dar mükellefiyet esasını düzenlemektedir. Tam mükellefler (ikametgahı Türkiye’de bulunan ve bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar) Türkiye içinde ve dışında elde ettiği kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirken, dar mükellefler (ikametgahı Türkiye’de bulunmayan ve bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturmayanlar) sadece Türkiye’de elde ettiği kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilmektedir. Şahsi gelir vergisi oranları % 15-% 35 arasında değişmektedir. 2018 yılı için uygulanan şahsi gelir vergisi oranları aşağıdaki gibidir:
1.2 Kurumlar Vergisi
Gelir Vergisi Kanunu’nda tanımlanmış gelir unsurlarının kurumlar tarafından elde edilmesi durumunda vergilendirme, bu kurumların tüzel kişiliği üzerinden yapılmaktadır. Kanunda sayılan kurumlar vergisi mükellefleri şunlardır:
Kanuni veya iş merkezleri Türkiye’de bulunan kurumlar tam mükellef sayılmakta ve gerek Türkiye’de gerekse yabancı ülkelerde elde ettiği kazançları üzerinden vergilendirilmektedir. Kanuni veya iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar dar mükellef sayılmakta ve yalnız Türkiye’de elde ettiği kazançları üzerinden vergilendirilmektedir. Kanuni merkez, vergiye tâbi kurumların esas sözleşmelerinde veya teşkilat kanunlarında gösterilen merkez; iş merkezi ise iş bakımından muamelelerin bilfiil toplandığı ve idare edildiği merkezdir.
Türkiye’de ticari kârlar üzerinden tarh olunan kurumsal gelir vergisi oranı %'20’dir. Tam mükellef kurumlar tarafından ortaklara yapılan kâr dağıtımı genel olarak % 15 oranında stopaja tabidir; ancak tam mükellef kurumlardan tam mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden stopaj yapılmamaktadır. Kârın sermayeye eklenmesi ise kâr dağıtımı sayılmadığından stopaja tabi değildir. Benzer şekilde dar mükelleflerin kurumlar vergisi tutarı düşüldükten sonra ana merkeze aktardıkları tutarlar üzerinden de % 15 oranında vergi kesintisi yapılmaktadır. Stopaj, kurumlar vergisinin vergiye tabi şubelerin kârından düşülmesinin ardından kalan tutara uygulanmaktadır.
2.Gider Üzerinden Alınan Vergiler
2.1 Gider Üzerinden Alınan Vergiler
Genel olarak uygulanan KDV oranları; % 1, % 8 ve % 18’dir. Ticari, sınai, zirai ve bağımsız mesleki mal ve hizmetler; ithal ederek ülkeye giriş yapan mal ve hizmetler ile diğer faaliyetler yoluyla oluşturulan mal ve hizmet teslimatlarının tümü KDV’ye tabidir.
KDV muafiyet ve istisnalarından bazıları şunlardır:
2.2. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)
Çeşitli vergi oranlarında ÖTV’ye tabi dört ana ürün grubu bulunmaktadır:
Her teslimatta uygulanan KDV’nin tersine, ÖTV sadece bir defaya mahsus olarak uygulanmaktadır.
2.3. Bankacılık ve Sigorta Muameleleri Vergisi
Bankacılar ve sigorta şirketleri tarafından yapılan işlemlerin KDV’den muaf tutulmasına devam edilse de bu işlemler bankacılık ve sigorta muameleleri vergisine tabi bulunmaktadır. Bu vergi, kredi faizi gibi bankalar tarafından kazanılan gelirler için uygulanmaktadır. Vergi oranı, genellikle % 5 olmakla birlikte bankalar arasındaki mevduat işlemleri gibi bazı işlemlerde uygulanan faiz için % 1’dir. Kambiyo işlemlerinden gelen satış tutarlarına ise 2008 yılından itibaren vergi uygulanmamaktadır.
2.4. Damga Vergisi
Damga vergisi; sözleşmeler, borç senetleri, sermaye iştirakleri, kredi mektupları, teminat mektupları, mali bildirimler ve bordrolar dâhil olmak üzere çeşitli dokümanlar için uygulanmaktadır. Damga vergisi % 0,189 - % 0,948 arasında değişen oranlarda belge bedelinin belirli bir yüzdesi olarak tarh olunduğu gibi, bazı belgeler için maktu (önceden belirlenmiş bir bedel) olarak da alınmaktadır.
Varlık Vergisi
Türkiye’de sahip olunan bina, daire ve araziler % 0,1 ile % 0,6 arasında değişen oranlarda emlak vergisine tabi olup tahakkuk eden bu verginin % 10’u oranında da Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payı ödenmektedir. Motorlu taşıt vergileri ise her yıl araçların yaşı ve motor hacmine göre yeniden belirlenen maktu bedeller tutarınca alınmaktadır. Veraset ve intikal vergileri ise % 1-30 oranında alınmaktadır.